NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Türkiye’de ilk önce 13 bölgede koronavirüsün havadaki varlığını saptamak için çalışma yapıldığını belirtti. Tecer, “Aldığımız sonuçlardan 203 örnekte; 20 tane partikül madde, atmosferik partikül madde örneğinde koronavirüsün RNA’sına rastladık” dedi.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, koronavirüsün havadaki varlığının izini sürmek için 10 üniversitenin, İstanbul, Ankara, İzmir, Bolu, Konya, Zonguldak, Eskişehir, Tekirdağ, Bursa ve Antalya’da 13 öbür bölgede egzersiz yaptığını söyledi. Mayıs ayında başlanan çalışmada 203 partikül maddenin örneklemesinin yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Tecer, İstanbul, Tekirdağ, Çorlu, Zonguldak, Ankara, İzmir ve Eskişehir’den alınan örneklerin fazla çıktığını kaydetti.
DHA’nın haberine tarafından; Prof. Dr. Tecer, şunları söyledi:
“Örnekleme stratejisi bu çalışmada önemliydi. Şöyle fakat örneklerin bir kısmı insanların bu kentlerde yoğun olarak yaşadığı, trafiğin yoğun olduğu benekli bölgeler dediğimiz lokasyonlardan seçildi. Bir kısım da hastane yakınlarındaki partikül madde örneklerinden oluşuyordu. diğer taraftan referans olması açısından büyük kasaba dışında havası pak bölgelerden örneklemeler aldık ve dolayısıyla bu atmosferik partikül maddelerde Covid SARS 2 virüsünün izlerini, RNA’sını tespit edebilir miyiz; amaçlı yaptığımız bir çalışmaydı. Bunların mikrobiyolojik analizlerinde Dünya Sağlık Örgütü’nün öğüt ettiği 3 boyutlu dijital PCR yöntemi kullanıldı. Burada hassasiyet daha yüksekti. Gerçekleştirmemiz neticesinde aldığımız sonuçlardan 203 örnekte 20 tane partikül madde, atmosferik partikül madde örneğinde koronavirüsün RNA’sına rastladık. Yani PCR neticesinde fazla sonuçlar çıktı. Bu 13 tane fazla partikül örneği 6 ildeki hastane yakınlarından aldığımız partikül madde örneklerine aitti. 7 adam başına ise insanların yoğun olarak yaşadığı şehir merkezlerinde, hava kirliliği açısından biraz daha olumsuz koşulların olduğu bölgede fazla örnekler çıktı. Kentin dışarıya kırsal bölgeler diyebileceğimiz noktalardan aldığımız partikül örneklerinde Koronavirüs RNA’sına rastlayamadık. Burası da sinyâl bir sonuç. Bu alıştırma şunu kapsamıyor fiilen yani atmosferdeki partikül maddelerle hastalığın yayıldığına ilişkin netice ortaya çıkmıyor lakin koronavirüsün veya virüsün partikül maddelerle birleşerek atmosferde bulunduğunu da yadsımamamız gerekiyor. Bu kentler aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Bolu, Konya, Antalya, Çorlu da vardı. Buralara baktığımız vakit gerçekten vaka sayısının yüksek olduğu bölgelerde ve bir anlamda da hava kirliliğinin azıcık daha yoğun olduğu bölgelerde partikül madde örneklerindeki SARS Covid test sonuçlarının fazla çıktığını görmüş olduk.”
“TÜRKİYE’DE İLK ÇALIŞMA”
Bu çalışmanın Türkiye’de başta yapıldığını gösteren Prof. Dr. Tecer, “Dünyada bu nesil incelemeler var nadiren de olsa. Türkiye’de birincil çalışma olmakla birlikte dünyada buna benzer araştırmalar var. Atmosferdeki partikül maddelerde Covid RNA’sının kalıntısının rastlandığına dair çalışmalarla biz de bunu görmüş olduk. Bağlı bunun pratik sonucu nedir diye sorarsanız eğer. Bakın derhal bir takım olayların algılanma biçimi sonuçları değiştirebilir, sonuçları etkileyebilir. Çin’de birincil olgu çıktığında biz buradan izliyorduk; ülkemize geldi, bölgemize geldi, şehrimize geldi, yakınımıza geldi oysa o zaman ayrım etmeye başladık. Benzer şekilde bugün günde az çok 200 tane vatandaşımızı, canımızı bu pandemi sebebiyle kaybediyoruz ama ne zaman ki bir yakınımız bu kayıplar arasında yer almaya başlıyor o vakit fazla içten sarsılıyor ve hissediyoruz. Dolayısıyla aşıların da yapıldığı şu dönemde ülkenin pandemiyle olan mücadelesine, sezgi şekillerinde bir problem olmaması açısından bu sonuçları faydalı buluyoruz. Dolayısıyla bizler dış ortamlarda tedbirlere riayet ederken dış ortamlarda maskeye, mesafeye ve hijyene dikkat etmemiz gerekiyor. Ancak pandemiyi içten algılayabilirsek çözümü noktasında doğru adımlar, içten tedbirler alabiliriz” diye konuştu.