Gıdadaki zamlar vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. Uzun senelerdir rafta bekleyen hal yasası son zamlardan daha sonra tekrar gündeme gelmeye başladı. Üreticinin 2 liraya tarlasından toplayıp sattığı salatalık aracılardan geçtikten sonra markete 30 liraları bulan rakamlarda satışa sunuluyor. Ziraat Odası Başkanı Demir “Bunun ne maliyet artışları ne de döviz ile ilgisi var. Ortada açık açık bir soygun var.” dedi.
Tarladan 2 liraya meydana çıkan salatalık, iki komisyoncu ve bir tüccarın elinden geçtikten sonra markete 16-18 liraya giriyor. Market kendi kârını üzerine koyarak kilosunu 25-30 liradan satışa çıkarıyor. Imalatçı ise “Biz dosdoğru markete ürünü satamıyoruz. Büyük bir rant var ve bu zinciri kırdırmazlar. Fiyatlar hallerde belirleniyor. Market de kârını koyunca fiyat bu oluyor” diyor.
Pandeminin etkisiyle bozulan miktar zinciri, enerji ve ulaşım maliyetlerinde artma yiyecek fiyatlarını son yılların en yüksek seviyesine çıkardı. Ülkemizde, bunlara dahası fırsatçılar eklendi. Dolar kurunu bahane gözeterek zam yarışına girenler, kurun az daha sabit tutulmasına aldırmadan türlü bahanelerle vurgun yapıyor. Hükûmet esas gıda ürünlerinde KDV indirimine gitmesine rağmen, fiyatlarda dişe dokunur düşüş yaşanmadı. Bunun altında yatan en büyük sebebin hallerdeki komisyoncuların ve zincir marketlerin fahiş kâr marjlarının olduğu düşünülüyor.
Örneğin Antalya’daki üreticiden kilosu 2-3 TL’ye meydana çıkan salatalık, 2 komisyoncu ve bir tüccardan geçtikten daha sonra İstanbul’daki markete 18-20 liraya giriyor. Market de kârını üzerine koyduğunda rakam 30 lirayı buluyor. Antalya’ya kadar ulaşımda ayrıcalıklı yer alan Bursa’nın salatalık ve domatesi de İstanbul’da 30 liraya satılıyor. Aracısız tarladan alım yapan bir takım büyük marketler ise ürünü ucuza satış yerine piyasada oluşan şişirilmiş fiyatlardan tezgâha koyuyor. Pazarcılar da ürünü hâlden aldığına göre yok, marketle mukayese yaparak fiyatlandırıyor.
Hal yasası çıkmalı
İstanbul Ziraat Odası Başkanı Ömer Demir, konuyla ilgili Türkiye gazetesine yaptığı açıklamada “Hal Yasası çıkmadan meyve-sebze fiyatlarındaki fırsatçılığı önlemek muhtemel yok. Hem marketler hem de hallerde önemli anlamda oyunlar dönüyor. Alanya’da 2 TL’ye çıkan bir salatalığın 25 liraya markette satılmasının izahı yok. Bunun ne maliyet artışları ne de döviz ile ilgisi var. Besbelli dobra dobra bir soygun var. Deniliyor fakat ‘Gübre, ilaçlama, sulandırma maliyetleri arttı’ Işlenmiş da, bu çiftçiyi ilgilendiren bir durum. Zaten maliyet artışları olmasının gerisinde sen çiftçiden 2 TL’ye almışsın. Bunu halciler ya da marketlerin konu etmesi deli saçmalığı. Lakin bakıyorsun, 2 TL’lik salatalık, halde 18 lira, markette 25-30 lira olmuş. Görünen köy kılavuz istemez” dedi.
Büyük bir rant var
Bir üreticinin malını dosdoğru markete satmasının da mümkün olmadığını söyleyen Ömer Demir “Belli lobiler var. Hiçbir imalatçı, dosdoğru markete ürün satamaz. Antalya hali, İstanbul hali ve market… Bu zinciri bozdurmazlar. Çünkü büyük rant dönüyor. Alışılagelmiş şartlarda direkt markete satmak olsa ve marketler de cüzi miktarda bir kâr payı ile satsa 2 TL’lik salatalığı vatandaş 8 liraya alabilir” dedi.
Marketlere kesilen cezaların da caydırıcı olmadığını söyleyen Demir “Marketlere kesilen cezayı o market yeniden vatandaşa ödetiyor. Resmen kâğıt aşağı gider gösteriyorlar” ifadesini kullandı. Marketlerin kendi arasında fiyat belirlediği konusuna da değinen Demir “Bu öyle ayyuka çıktı oysa, marketlere canice bile kesildi. Halciler ile marketler de meslek birliği içinde, fiyatlar iki taraflı belirleniyor. Diyelim domateste bu sene mükemmel verim alındı. Mahsul bol… Dolayısıyla fiyatın düşmesi gerekiyor. Ama vatandaşa yansımıyor. Üreticiye de yansımıyor. Aradaki kâr market ve haldeki komisyoncular arasında bölüşülüyor. Kısacası verim pozitif ise bundan market ve komisyoncu nemalanıyor” biçiminde konuştu.
Marketlerin sadece kâr elde etmediğini bununla birlikte pazarcılar ve ufak esnaf da dâhil fiyat belirlediğini söyleyen Demir, sorunun çözümü için Türkiye’nin belirli bölgelerinde merkezler kurulması gerektiğini belirterek “Devlet göre büyük depolama, ambalajlama ve lojistik merkezleri kurulabilir. Maliyetler üzerine bindikten daha sonra fiyatlar burada belirlenir. Kamuoyuna açık şekilde satmak yapılır, o zaman herkes hakkını almış olur” dedi.
Salatalığın zam yolculuğu
Antalyalı üretici tarladan salatalığı 2 liraya halde komisyoncuya teslim ediyor. Antalya halinden İstanbul’a gidene değin kilogram başı maliyetler
İşçilik: 50 kuruş
Ambalajlama: 1,5 lira
İşletme giderleri: 1 lira
Haldeki komisyoncu kârı: 3 lira
Mahsul İstanbul haline geldikten sonraki kilogram başı maliyetler
Nakliye: 3 lira
Hamaliye: 50 kuruş
Haldeki komisyoncu kârı: 3 lira
KDV: %1 (Aktüel olan)
Markete geliş 16-18 lirayı buluyor. Burada en düşük 6-10 lira kâr marjı ekleniyor. Ürünün fiyatı 30 liraya dayanıyor.
Bursa’dan İstanbul’a yolculuğu: Ürün Bursa’dan 3 liradan alınıyor.
Nakliye-depolama: 10 TL
İşleme-paketleme: 6,65 lira
Mağazacılık: 3,33 TL
Vergi: 5,89 TL
Toplam maliyet: 28,99 TL